Merhaba sevgili okur,
Bugün seni, biraz nostaljiyle, biraz da keşif duygusuyla dolu bir hikâyeye davet ediyorum. Eğer İstanbul’da, özellikle de Taksim Meydanı’na yakın bir yerlerde dolaşırken tatlı bir molaya ihtiyaç duyduysan, muhtemelen Liva Pastanesinin kapısından geçmişsindir. Liva Pastanesi, tatlılarının lezzeti kadar, sahip olduğu tarih ve köklü geçmişiyle de hafızalarda yer eder. Ama bu pastanenin ardında kim var? Pastanenin sahibi kimdir ve nerelidir? Hadi, bu merak edilen sorunun peşinden gitmek için seninle birlikte küçük bir yolculuğa çıkalım.
—
Bir Gün Liva Pastanesi’nde
Bir sabah, Elif ve Serkan Taksim’de yürüyüş yaparken, sıcak bir çikolata ve taze yapılmış kek arzusuyla Liva Pastanesi’ne adım attılar. Serkan, iş dünyasında her zaman çözüm odaklı düşünen, stratejik kararlar almayı seven bir adamdı. Her zaman hayatı analiz eder, çözüm önerileri sunardı. Elif ise, insanları ve ilişkileri anlamaya çalışan, empati yaparak her durumla ilgili derinlemesine düşünen bir kadındı. O, yaşamın anlamını, bağlantı kurarak keşfetmeye inanan biriydi.
İçeriye adım attıklarında, pastanenin havası hemen onları sarhoş etti. Kıtır kıtır böreklerin, pastaların kokusu adeta buram buram buraya kadar geliyordu. Elif, hızla gözleriyle pastaların etrafında dolaşarak, her birinin hikâyesini duymak istiyordu. Bir yandan da, pastanenin sahibi hakkında biraz daha fazla bilgi edinmek istiyordu.
Elif, “Serkan, bu pastanenin sahibi kim? Nereli olduğunu hiç merak ettin mi? Buradaki her şey o kadar samimi ve doğal ki, bir insanın kökleri hakkında da bir şeyler hissetmek istiyorum,” dedi. Serkan ise pragmatik bir şekilde cevap verdi: “Belki de işin sırları, başarılı bir pastaneciliğin stratejisindedir. Nereli olduğu pek önemli değil, önemli olan buranın nasıl işletildiği.”
Ancak Elif, biraz daha derine inmeye kararlıydı. Bu, sadece bir pastane hikayesi değil, aynı zamanda insanların oraya nasıl bağlandığını, o bağların geçmişten günümüze nasıl sürdüğünü anlamak istiyordu.
—
Liva Pastanesi’nin Sahibi Nereli?
Pastanenin sahibi hakkında birkaç araştırma yaptıktan sonra, Elif ve Serkan, Liva Pastanesi’nin kurucusunun Giresunlu olduğunu öğrendiler. 1990’ların başında İstanbul’a göç eden ve burada ilk başlarda küçücük bir dükkanda tatlılar yapmaya başlayan Giresunlu bir ustanın hayaliydi Liva. Bu adam, her zaman samimi ve içten bir şekilde yaptığı tatlılar ile sadece İstanbul’daki tatlı severlerin değil, gelen her ziyaretçinin de kalbini kazanmıştı.
Giresun, Karadeniz’in eşsiz doğası, denizi ve insanlarıyla ünlüdür. Giresunlu pastane sahibinin de doğayla, taze malzemelerle iç içe büyüdüğü, bu gelenekleri İstanbul’a taşımaya karar verdiği açıktı. Elif, Giresun’a ait o içtenliği ve doğallığı bir an için pastanede hissedebiliyordu. Bu, sadece tatlıların ya da keklerin lezzetiyle değil, aynı zamanda o samimi atmosferle ilgiliydi.
—
Farklı Perspektifler, Aynı Sonuç
Serkan, çözüm odaklı yaklaşımıyla durumu şöyle özetledi: “İşin sırrı aslında, doğru strateji ve kaliteli malzemede. Giresun’dan gelen birinin burada bu kadar tutunabilmesi, gerçekten doğru stratejiyi uyguladığının bir kanıtı.” Serkan, iş dünyasındaki gözlemleriyle Liva Pastanesi’nin başarısının ardındaki stratejik faktörleri derinlemesine analiz ediyordu. Ancak Elif, bunun ötesinde bir şey hissetmişti.
“Bence bu pastane, sadece ticari bir başarı değil,” dedi Elif. “Buranın sahibi, köklerinden aldığı samimiyet ve içtenlikle tatlılar yapıyor. O içindeki doğallık, buraya da yansımış. Burası sadece bir pastane değil, bir bağ kurma yeri. İnsanlar buraya yalnızca tatlı yemek değil, bir parça huzur da almak için geliyorlar.” Elif, Liva Pastanesi’ne dair hissettiklerini böyle dile getirmişti, çünkü onun için mesele sadece ticaret değildi. Önemli olan, işin ardındaki insana duyulan güven ve bağlılıktı.
—
Bir Yorum, Bir Bağ
Serkan ve Elif, Liva Pastanesi’nde birkaç saat geçirdikten sonra, pastanenin sahibinin Giresun’dan geldiğini öğrendiklerinde, her şeyin bir anlamı olduğunu fark ettiler. İşin ardında, samimi bir yürek, bir hayal ve Giresun’un doğasından gelen bir gelenek vardı. Her yudum tatlı, bu geçmişin bir parçasıydı. Giresunlu ustanın tatlıları, sadece damakları değil, ruhları da tatmin ediyordu.
Elif, “Bence bu pastanenin başarısının sırrı da işte burada,” dedi. “İçtenlik, bağ kurmak, ve her şeyin özünde o insan ilişkisini hissetmek.”
—
Senin Fikrin?
Şimdi sana soruyorum sevgili okur:
Liva Pastanesi’ne hiç gittin mi? Eğer gittiysen, orada seni en çok etkileyen şey ne oldu?
Pastaneyi sahiplenen bu samimi, Giresunlu kökenlere sahip ustanın yaptığı tatlılar, senin için ne anlam ifade ediyor?
Senin gözünden, İstanbul’daki pastanelerle, yerel kökenleri olan tatlıların birleştiği bir yerin atmosferi nasıl olur?
Yorumlarını sabırsızlıkla bekliyorum. Liva Pastanesi’nin hikayesini hep birlikte daha da büyütelim!