İçeriğe geç

Johari penceresi nedir neyi ifade eder ?

Johari Penceresi Nedir, Neyi İfade Eder?

Bugün, bir arkadaş sohbeti havasında konuşalım: Kendimizi gerçekten ne kadar tanıyoruz? Başkalarının bizi nasıl gördüğünü hiç merak ettiniz mi? Ve en önemlisi—o karanlıkta kalmış, ne biz ne de başkaları tarafından fark edilmemiş yanlarımızla ne yapacağız? İşte tam bu noktada Johari Penceresi devreye giriyor. Bu yazıda tutkuyla, derinlikli bir şekilde bu modeli göreceğiz; kökenlerinden başlayıp bugünümüze, hatta geleceğe uzanan bir yolculuk yapacağız. Hazırsanız, başlayalım.

Kökenleri: Bir Pencere Açılıyor

1955 yılında Amerikalı psikologlar Joseph Luft ve Harrington Ingham, grup dinamiği ve iletişim süreçlerini incelerken “kendimizin ve başkalarının kim olduğuna dair algılar” üzerine düşündüler. Modelin adı aslında bu iki ismin baş harflerinden oluşuyor: “Jo” + “Hari”. ([Vikipedi][1])

Onların bulduğu şey oldukça sade ama etkiliydi: Kişisel farkındalık ve başkalarıyla olan iletişim, iki temel eksende geziniyor — “kendinin bildikleri” ve “başkalarının bildikleri”. Bu eksenler birleştiğinde dört farklı iç alan (ya da pencere camı) ortaya çıkıyor. ([BiteSize Learning][2])

Modelin Ana Yapısı: Dört Alan

1. Açık Alan (Open Area)

Hem senin bildiğin hem de başkalarının bildiği yanların bu alanda yer alır. Geleneksel olarak, burada yer alan şeyler iletişimi kolaylaştırır, güven oluşturur. ([TheMBAins][3])

2. Kör Nokta (Blind Spot)

Başkalarının gördüğü ama senin farkında olmadığın davranışlar, tutumlar veya yetenekler burada bulunur. Başkası “Sen hep böyle yapıyorsun” derken sen hiç farkında olmayabilirsin. ([Strategic Management Insight][4])

3. Gizli Alan (Hidden Area)

Senin bildiğin ama başkalarının bilmediği yönlerin. Örneğin bir tutkunu, korkunu veya yeteneğini saklıyor olabilirsin. Bu alan ne kadar büyükse, samimiyet ve paylaşım o kadar az olur. ([BiteSize Learning][2])

4. Bilinmeyen Alan (Unknown Area)

Ne senin bildiğin, ne başkalarının bildiği yanlar burada bulunur. Potansiyel var ama henüz gün yüzüne çıkmamış; farkında değilsin, başkaları da farkında değil. ([TheMBAins][3])

Günümüzdeki Yansımaları: Hayatın Her Alanında

Ofiste takım çalışmasında mı varız, aile içinde mi, arkadaş gruplarında mı… Johari Penceresi modeli her yerde iş yapıyor. Örneğin bir ekip içinde herkes güçlü yanlarını sergiliyor ama korkuları ya da bastırılmış yönleri gizli bırakıyorsa, açık alan küçülüyor—iletişim aksıyor, güven sarsılıyor. ([Leading Sapiens][5])

Bu model ayrıca dijital çağda da “kendini sunma” ve “algılanma” konularında çok anlamlı hale geldi. Sosyal medyada resimleri, paylaşımları, yorumlarıyla bir ‘ben’ profili inşa ediyoruz; ama gizli alanlarımızı ne kadar paylaşıyoruz? Kör noktalarımız sosyal medya algısında nasıl yansıma buluyor? Geleceğe bakarsak, yapay zekâ destekli geri bildirim sistemleriyle kör noktalarımızın açığa çıkacağı bir döneme giriyoruz gibi.

Gelecek Potansiyeli: Daha Fazla Bilinç, Daha Az “Kör” Alan

Birey olarak ya da organizasyon olarak hedefimiz açık alanı büyütmek olmalı. Bu, daha iyi iletişim, daha etkili iş birliği ve daha güçlü ilişkiler demek. Ancak burada kritik uyarı: Gizli alanın tamamen yok edilmesi mümkün değil, bazı özel yanlarımız her zaman mahrem kalmalı. Ayrıca bilinmeyen alanın da bir kısmı avantaj olabilir; keşfedilmemiş yetenekler, sıradışı potansiyeller burada yatıyor.

Teknolojiyle birlikte, örneğin iş ortamlarında sanal gerçeklik, 360° geri bildirim araçları, biyometrik analizler kullanılarak daha derin “kör nokta” keşifleri yapılabilir. Ama bu da etik sınırlar ve mahremiyet sorunlarını beraberinde getiriyor.

Kim bilir, belki de gelecekte iş yerlerinde “Johari Penceresi atölyeleri” sıradan bir uygulama haline gelir — herkes kendi bilinmeyen alanlarını keşfetmek için VR simülasyonlarına girer!

Beklenmedik Alanlarla İlişkilendirme: Sanattan Sporla Bile

Hey, bu model sadece iş dünyası için değil! Mesela bir müzisyenin sahneye çıkmadan önceki hazırlığı, onun gizli alanının bir parçasıdır. Geri planda kaydettiği denemeler, sadece kendi bildikleri. Ama sahnede performans verdiğinde açtığı açık alan, izleyicinin gördüğü yüzüdür. Ve eleştirinin geldiği yerde, kör noktalar—mesela sahnede “farkına olmadan” yaptığı bir jest—yakalanabilir.

Veya bir basketbol takımının koçu, oyuncuların bilinmeyen alanlarını (örneğin saklanmış hızları ya da reaksiyonları) keşfetmek isteyebilir; bu, takım stratejisini güçlendirir. Yani evet, Johari Penceresi sanattan spora kadar uzanıyor.

Son Düşünceler ve Davet

Kendimize soralım: Hangi alanlar bizde baskın? Açık alan mı geniş, yoksa gizli ve bilinmeyenlerle mi çevriliyiz? Ve başkalarının bize söyleyeceği şeyleri gerçekten dinliyor muyuz? Bu model bize “kendini bil” demekten öteye gidiyor—“kendini paylaş”, “kendinden öğren”, “birlikte büyü” diyor.

Sizce sizde hangi pencere daha küçük, hangi daha büyük? Ve ne zaman o cephede biraz pencereyi açmak isterdiniz? Yorumlarda deneyimlerinizi, düşündüklerinizi paylaşın; birlikte hem görünür, hem bilinçli bir topluluk olalım.

[1]: https://en.wikipedia.org/wiki/Johari_window?utm_source=chatgpt.com “Johari window”

[2]: https://www.bitesizelearning.co.uk/resources/the-johari-window-explained?utm_source=chatgpt.com “Johari Window model, explained [with diagram – BiteSize Learning”

[3]: https://thembains.com/johari-window-model/?utm_source=chatgpt.com “What is Johari Window Model? (Complete Guide) – theMBAins”

[4]: https://strategicmanagementinsight.com/tools/johari-window/?utm_source=chatgpt.com “The Johari Window Model: All You Need to Know – SM Insight”

[5]: https://www.leadingsapiens.com/johari-window-complete-guide-for-leaders/?utm_source=chatgpt.com “The Johari Window: A Guide for Leaders – Leading Sapiens”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort megapari-tr.com
Sitemap
403 Forbidden

403

Forbidden

Access to this resource on the server is denied!