Gürcü Ünlüler Kimler? Tarihten Günümüze Gürcü Yıldızların Kısa Atlası Gürcistan, Kafkasya’nın kavşak noktasında, farklı imparatorlukların, dinlerin ve dillerin etkisiyle yoğrulmuş bir kültür beşiği. Bu coğrafyanın yetiştirdiği Gürcü ünlüler, sadece popülerlikleriyle değil; edebiyattan baleye, satrançtan futbola uzanan derin bir birikimin temsilcileri olarak dikkat çeker. Bugün hem tarihsel arka planı hem de güncel tartışmalarıyla, “Gürcü ünlüler kimler?” sorusunu kapsamlı şekilde ele alıyoruz. Ortaçağdan Bugüne: Kanonun Omurgası Gürcü kültürünün “ulusal metni” sayılan Şota Rustaveli’nin Kaplan Postlu Şövalyesi (Vepkhistqaosani), 12.–13. yüzyılların altın çağının simgesi kabul edilir; Rustaveli, ülkenin edebi kimliğini kuran isimdir. :contentReference[oaicite:0]{index=0} Bu altın çağın siyasal yıldızı ise Büyük Kraliçe Tamar. 1184–1213 arasında…
4 YorumKategori: Makaleler
Güncellik Ne Demek Edebiyat? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Bakış Eğitimci olarak sınıfa her girdiğimde, öğrencilerin gözlerinde aynı merakı görürüm: “Bu bilgi benim hayatımla nasıl bağlantılı?” İşte tam da bu sorunun cevabı, edebiyatta “güncellik” kavramının kalbinde yatar. Çünkü öğrenme, yalnızca geçmişi anlamak değil; geçmişin bilgisiyle bugünü yorumlayıp geleceği inşa etmektir. Edebiyatın güncelliği de bu dönüşümün pedagojik merkezinde durur. — Güncellik Kavramının Edebiyattaki Anlamı Edebiyatta güncellik, bir metnin, dönemin düşünsel, toplumsal ve duygusal dinamikleriyle kurduğu ilişkiyi ifade eder. Yani, bir edebi eser yalnızca yazıldığı dönemin değil, okunduğu zamanın da anlam dünyasında yeniden doğar. Güncel olmak, yalnızca “modaya uygun” olmak değil;…
8 YorumKıt Kaynaklar ve Seçimlerin Ekonomik Yansımaları: Bir 10 TL İndirimin Anatomisi Ekonomi, sınırlı kaynaklarla sonsuz insan ihtiyaçlarını karşılama çabasıdır. Bir ekonomist için, en küçük karar bile –örneğin bir “Google Play 10 TL indirimi” kullanmak– kaynak tahsisi, fırsat maliyeti ve bireysel fayda analizinin küçük bir laboratuvarıdır. Bu indirimi kullanmak, sadece dijital bir avantaj değil; aynı zamanda tercihlerin, tüketim alışkanlıklarının ve piyasa dengelerinin mikro düzeyde bir yansımasıdır. Google Play 10 TL İndirimi Nasıl Kullanılır? Google Play 10 TL indirimi, kullanıcıların Google tarafından sunulan kampanyalar veya promosyon kodlarıyla uygulama, oyun, film, kitap veya abonelik satın alımlarında tasarruf etmelerini sağlar. Bu indirimi kullanmak için…
Yorum BırakEvlada Ne Denir? Eğitimde Sevginin, Sözcüklerin ve Değerlerin Gücü Bir eğitimci olarak, öğrenmenin yalnızca bilgiyle değil, duyguyla, sevgiyle ve anlamla şekillendiğine inanırım. Her öğrenci, bir evlat gibi, ilgiyle, sabırla ve doğru sözcüklerle büyür. Tıpkı bir çocuğa söylenen bir kelimenin hayat boyu yankı bulması gibi, eğitimde de öğretmenin sözü öğrencinin zihninde kimlik inşa eder. “Evlada ne denir?” sorusu, aslında bir dil meselesi değil; bir pedagojik tutum, bir değer aktarımı sorusudur. Bu yazıda, bu sorunun ardındaki psikolojik, eğitsel ve toplumsal katmanlara birlikte bakalım. Bir Sözcüğün Gücü: Sevgi Dolu Öğrenme Ortamları “Evlada ne denir?” diye sormak, sadece hitap biçimini değil, sevginin ifadesini sorgulamaktır.…
Yorum BırakEvde İnternet En Az Kaç Mbps Olmalı? Sosyolojik Bir Bakış Toplumsal Yapılar ve Dijital Bağlantı: Bir Araştırmacının Perspektifi Bireylerin toplumsal yapılarla kurduğu etkileşimler, zaman içinde toplumu şekillendirirken, aynı zamanda bu yapılar da bireylerin yaşam biçimlerini belirler. Teknolojinin, özellikle internetin evimize girmesiyle birlikte, dijital bağlantıların hızının toplumsal normlar, kültürel pratikler ve cinsiyet rolleri üzerindeki etkilerini gözlemlemek de mümkün hale gelmiştir. İnternetin hızı, toplumsal bir gereklilikten daha fazlası olmuştur; aynı zamanda bireylerin günlük yaşamlarını nasıl şekillendirdiğini, iletişim biçimlerini ve sosyal bağlarını nasıl güçlendirdiğini de belirler. Bugün, “Evde internet en az kaç Mbps olmalı?” sorusunu ele alırken, bu hızın toplumsal düzeydeki anlamını, bireylerin…
Yorum BırakKemerli Burun Kimlerde Olur? Etiketleri Çöpe Atalım, Burnu Konuşalım “Kemerli burun kimlerde olur?” sorusu masum görünse de, çoğu zaman yüzlere etnik etiket yapıştırmanın bahanesine dönüşüyor. Net söyleyeyim: Kemerli burun (dorsal hump) belli bir millete, sınıfa ya da tipe “ait” değildir; bu, insan yüzü çeşitliliğinin gayet sıradan bir varyantıdır. Sorun burunda değil, burnu tek bir güzellik kalıbına sıkıştıran bakışta. Bu yazıda mitleri parçalayacağım, anatomiden genetiğe, kültürden estetik endüstrisine uzanan tabloyu eleştirel biçimde açacağım. Kısa Cevap: Kemerli burun; burun sırtında kemik–kıkırdak birleşiminde belirginleşen doğal bir konturdur. Genetik farklılıklar, büyüme dinamikleri, travmalar ve yaşlanma etkileriyle hemen her toplumda görülebilir. “Şu grupta var, şunda…
8 YorumTarihin Nabzı: 3 Ocak ve 4 Temmuz’da Neler Olur? Geçmişi anlamak, aslında bugünü çözümlemektir. Her tarih, bir milletin hafızasında iz bırakır; kimi günler zaferlerin yankısıdır, kimileri ise yeni başlangıçların habercisi. Bir tarihçi için zaman çizgisi düz bir hat değildir; 3 Ocak ve 4 Temmuz gibi tarihler, insanlığın kolektif hafızasında dönüm noktalarıdır. Bu iki tarih, yalnızca takvimdeki iki gün değildir; biri ulusların yeniden doğuşunu, diğeri özgürlük fikrinin küresel yankısını temsil eder. 3 Ocak: Yeni Bir Dönemin Eşiği 3 Ocak, Türk tarihi açısından bir dönüm noktasıdır. 1920’lerin başında Anadolu, savaşın yıkımıyla sarsılırken milletin umudu yeniden örgütleniyordu. 3 Ocak 1920’de toplanan Son Osmanlı…
Yorum BırakKandil Simidi İçinde Kaç Tane Var? Yerelden Küresele Bir Paylaşım Hikâyesi Giriş: Rakamların Ötesinde Bir Soru Kandil simidi gibi geleneksel bir lezzet söz konusu olduğunda, bazen en basit gibi görünen sorular bile bizi derin düşüncelere götürür. “Kandil simidi içinde kaç tane var?” sorusu da tam olarak öyle. İlk duyduğumuzda belki aklımıza sadece bir kutunun içindeki sayıyı hesaplamak gelir ama işin aslı bundan çok daha fazlasıdır. Çünkü bu sayı, sadece bir miktarı değil; kültürel alışkanlıklarımızı, toplumsal değerlerimizi ve hatta dünyaya bakış açımızı da yansıtır. Gelin şimdi bu sorunun izini, hem yerel geleneklerin içinde hem de küresel mutfakların arasında birlikte sürelim. —…
8 Yorum“Tavada Gül Böreği Yapılır mı?” Öğrenmenin Mutfağında Bir Pedagojik Deneyim Her yeni tarif, aslında bir öğrenme deneyimidir. Bir öğretmen olarak öğrencilerime hep şunu söylerim: “Öğrenmek, bir tarifi ilk kez denemek gibidir; sabır, gözlem ve içten bir merak ister.” İşte bugün, bu anlayışla basit bir mutfak sorusundan yola çıkıyoruz: Tavada gül böreği yapılır mı? Bu sorunun cevabı yalnızca mutfakta değil, öğrenme teorilerinde ve yaşamın kendisinde saklıdır. Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü: Bir Böreğin Ardındaki Pedagoji Bir gül böreği yapmayı öğrenmek, tıpkı yeni bir beceriyi edinmek gibidir. Önce merak duyarsınız, sonra araştırır, dener, yanılırsınız. Bu süreç, David Kolb’un deneyimsel öğrenme kuramını akla getirir: Deneyim…
4 YorumSözüne Gelmek Ne Demek? Edebiyatın Derinlerinden Bir Kavrayış Edebiyatın büyüsü, kelimelerin sadece anlam taşımakla kalmayıp, duyguları ve düşünceleri dönüştürme gücünden gelir. Bir yazarın kaleminden dökülen her kelime, insan ruhunun derinliklerinde yankılanan bir çağrıdır. Sözcükler, kimi zaman bir dağın sessizliğinde yankı bulur, kimi zaman da bir karakterin içsel çatışmasında yeniden şekillenir. İşte tam da bu bağlamda, “sözüne gelmek” deyimi, yalnızca bir dil kalıbı değil, bir ruh halinin, bir fark edişin edebi izdüşümüdür. Kelimenin Kökünde Saklı Anlamlar “Sözüne gelmek”, gündelik dilde genellikle bir kişinin, daha önce duyduğu veya reddettiği bir düşünceye, zamanla hak vermesi anlamında kullanılır. Ancak edebiyat perspektifinden bakıldığında bu deyim,…
Yorum Bırak